-
1 başarılı
1. ظافر [ظافِر]Anlamı: başarı gösteren2. غالب [غالِب]Anlamı: başarı gösteren3. فائز [فائِز]Anlamı: başarı gösteren4. فالح [فالِح]Anlamı: başarı gösteren5. مؤيد [مُؤَيَّد]Anlamı: başarı gösteren6. متغلب [مُتَغَلِّب]Anlamı: başarı gösteren7. مثبت [مُثَبَّت]Anlamı: başarı gösteren8. مدعم [مُدَعَّم]Anlamı: başarı gösteren9. مظفر [مُظَفَّر]Anlamı: başarı gösteren10. مفلح [مُفْلِح]Anlamı: başarı gösteren11. منتصر [مُنْتَصِر]Anlamı: başarı gösteren12. موفق [مُوَفَّق]Anlamı: başarı gösteren13. ناجح [ناجِح]Anlamı: başarı gösteren -
2 ظافر
ظافِر1. utkuluAnlamı: zafer kazanmış2. galipAnlamı: yenen, üstün gelen3. muzafferAnlamı: zafer kazanmış, yenmiş4. başarılıAnlamı: başarı gösteren -
3 غالب
غالِب1. utkuluAnlamı: zafer kazanmış2. başatAnlamı: başkaları arasında güç ve önem bakımından başta gelen, hakim, dominant3. galipAnlamı: yenen, üstün gelen4. ekseriyaAnlamı: çoğu kez, çoğunlukla5. derebeyi6. muzafferAnlamı: zafer kazanmış, yenmiş7. otokrat8. galibaAnlamı: görüşüne göre, sanılır ki9. zorbaAnlamı: gücüne güvenerek başkalarının hakkını alan, müstebit10. başarılıAnlamı: başarı gösteren -
4 فائز
-
5 فالح
-
6 مؤيد
Iمُؤَيَّد1. muzafferAnlamı: zafer kazanmış, yenmiş2. muhakkakAnlamı: gerçekliği kesinleşmiş3. başarılıAnlamı: başarı gösterenIIمُؤَيِّد1. müdafiAnlamı: savunucu2. taraflıAnlamı: bir tarafı tutan3. taraftarAnlamı: bir tarafı destekleyen -
7 متغلب
مُتَغَلِّب1. utkuluAnlamı: zafer kazanmış2. galipAnlamı: yenen, üstün gelen3. derebeyi4. muzafferAnlamı: zafer kazanmış, yenmiş5. otokrat6. başarılıAnlamı: başarı gösteren -
8 مثبت
Iمُثَبَّت1. stabilizeAnlamı: düz duruma getirilmiş2. fermejüpAnlamı: çıtçıt3. galipAnlamı: yenen, üstün gelen4. muhakkakAnlamı: gerçekliği kesinleşmiş5. başarılıAnlamı: başarı gösterenIIمُثْبَت1. alındılıAnlamı: postaya alındı karşılığında verilen mektup, paket vb2. sicilliAnlamı: sicille geçmiş, müseccel3. muhakkakAnlamı: gerçekliği kesinleşmiş4. kayıtlıAnlamı: kayda geçirilmiş olan5. müseccelAnlamı: kütüğe geçirilmiş -
9 مدعم
مُدَعَّم1. ardılAnlamı: birinin ardından gelip onun yerine geçen kimse, öncel karşıtı, halef2. ardışıkAnlamı: birbiri ardından gelen, mütevali3. muhakkakAnlamı: gerçekliği kesinleşmiş4. destekliAnlamı: destek konulmuş5. başarılıAnlamı: başarı gösteren -
10 مظفر
مُظَفَّر1. utkuluAnlamı: zafer kazanmış2. galipAnlamı: yenen, üstün gelen3. muzafferAnlamı: zafer kazanmış, yenmiş4. başarılıAnlamı: başarı gösteren -
11 مفلح
-
12 منتصر
مُنْتَصِر1. utkuluAnlamı: zafer kazanmış2. galipAnlamı: yenen, üstün gelen3. fatihAnlamı: zafer kazanan4. muzafferAnlamı: zafer kazanmış, yenmiş5. başarılıAnlamı: başarı gösteren -
13 موفق
-
14 ناجح
См. также в других словарях:
başarılı — sf. 1) Başarı gösteren, muvaffakiyetli Mutlu, başarılı, kendine güvenmeyi hak etmiş birisi... T. Buğra 2) Başarılmış, üstesinden gelinmiş Başarılı bir deneme. 3) zf. Başarılı bir biçimde, başarı göstererek Sınavı başarılı geçti … Çağatay Osmanlı Sözlük
yıldız — is. 1) Güneş ve ay dışında gökyüzünde görülen ışıklı gök cisimlerinden her biri Baktık geceden fecre kadar ellerde / Yıldızlara yükselen kadehler gördük. Y. K. Beyatlı 2) Meşhur sinema ve müzikhol sanatçısı, star Bir keresinde de bir yerli opera… … Çağatay Osmanlı Sözlük
jübile yapmak — sp. 1) sporculuk yaşantısını özel bir karşılaşma ile bitirmek 2) sanatın çeşitli alanlarında uzun yıllar başarı gösteren kimse için mesleğinin 25, 40, 50 vb. yıl dönümlerinde şenlik yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
heykelini dikmek — türlü alanlarda üstün başarı gösteren kimselere değerbilirlik göstermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAVÂSS-I HÜMAYUN — Tar: Osmanlı İmparatorluğunun fütuhat devirlerinde (yükselme devri) fethedilen araziden devlet hazinesine ayrılan kısım. Her yer zaptedildikçe, arazi: timar, zeamet ve has namıyla üç sınıfa ayrılırdı. Meselâ 250 köyden müteşekkil bir sancağın 100 … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
karne — is., eğt., Fr. carnet 1) Öğrencilere dönem sonlarında okul yönetimleri tarafından verilen ve her dersin başarı durumu ile devam, sağlık, yetenek ve genel gidiş durumlarını gösteren belge 2) Kişilerin bir haktan yararlanmaları için bir kuruluş… … Çağatay Osmanlı Sözlük